Aydınlı Apt. No:36, Kat:2, Daire:4
Konak / Alsancak | İZMİR
Telefonla İrtibata Geçebilirsiniz
turan@uckunlaboratuvari.com
*Cumartesi günleri 15:00'e kadar açığız
“Frengi” (Sifiliz), cinsel yolla bulaşan ve Treponema pallidum adı verilen bakterinin neden olduğu bir enfeksiyondur. Cinsel temasla ya da kan nakliyle bulaşabilir ve doğum sırasında anneden bebeğe geçebilir. Enfeksiyon, hiçbir belirti göstermeden birkaç hafta veya ay boyunca sessiz kalabilir. Frengi, üç aşamalı bir hastalıktır ve her aşamasında farklı semptomlar gösterir. İlk aşama; enfeksiyonun cinsel organlarda veya ağızda yaralar oluşturduğu bir dönemdir. İkinci aşamada, vücudun farklı bölgelerinde döküntüler ve lenf bezlerinde şişlikler görülebilir. Üçüncü aşamada ise enfeksiyon, iç organların ciddi hasarlarına ve sinir sistemi problemlerine neden olabilir. Gelin, “Frengi nedir, belirtileri, frengi testi ve frengiden korunma yolları“ konusunu daha yakından inceleyelim:
Frengi, yani “Sifiliz”; ilk kez 16. yüzyılda Fransa’da görüldüğü için Frenk Hastalığı ya da Frengi olarak da adlandırılır. Frengi, Treponema pallidum adlı sarmal-sipiroket şeklindeki bir bakterinin neden olduğu, genellikle cinsel temasla ya da kan nakli ile damardan ya da zedelenmiş deriden temasla bulaşır. Kan naklinden ya da hamile olan frengili kadınlardan, ana rahmindeki çocuğa da bulaşabilen frengi hastalığı, ölü doğuma veya doğumdan kısa bir süre sonra bebeğin ölümüne de neden olabilen bir hastalıktır.
Anal ve oral yolla cinsel ilişki ya da öpüşme frengi hastalığının bulaşmasına neden olabilir. Erken tanı konulursa, tedavisi kolaydır. Ancak tedavide geç kalınırsa, vücuda giren mikrop, kan dolaşımı ile tüm organlara zarar verebilir, kasık ve boyun bölgesindeki lenf bezleri şişebilir. Tedavide geç kalınırsa, bu makalede ayrıntılarıyla bahsedeceğimiz belirtiler meydana gelebilir.
Frengi hastalığı, kan nakliyle bulaştığı gibi, hasar görmüş cilt dokusu ve mukozadan da geçen bir enfeksiyondur. Cinsel ilişki sırasında prezervatif (kondom) kullanılsa dahi, mikrop tüm vücut salgılarında bulunduğu için, oral temasla genital sekresyonlardan, öpüşmeyle tükürükten de bulaşabilir. Yani frengi, cinsel yolla bulaşan hastalık kategorisindeki en önemli hastalıklardan biridir ve son zamanlarda, laboratuvarımızda yapılan testlerde, sıklıkla görülmektedir.
Sifiliz “Frengi” olarak adlandırılan enfeksiyon, kişide yıllarca hiçbir belirti göstermeden var olabilir. Frengi ne kadar erken teşhis edilirse tedavisi o kadar kolay olur. Çünkü bu enfeksiyon tedavi edilmezse; ileri dönemlerde deri, kemik, kalp, karaciğer ve damarlarda lezyonlar, merkezi sinir sisteminde dejeneratif bozukluklar oluşturabilir. Aortun iltihaplanmasına ve aort kapakçığının yetmezliğine neden olabilir. Yani uzun süre tedavi edilmeyen frengi, kalp ve beyin gibi önemli organlarda büyük hasarlara neden olabilir.
Enfekte kişilerdeki belirtiler, temastan sonraki 3 hafta içinde oluşsa da, bu süre 5 ila 90 gün arasında değişebilir. Mikrop cinsel organdan (vajina-penis-rektum) bulaştıysa, cinsel organlarda, ağızdan (oral yolla) bulaştıysa dudak, dil, bademcik ya da el parmaklarında kırmızı renkte ve ıslak kıvamda, ağrısız ve çıban şeklinde yaralar (şankr) oluşturur. Frengi hastalığında görülen bu yaralar, 2 – 6 hafta içinde kaybolur. Bu arada kasık ya da boyun bölgesindeki lenf bezleri de şişebilir ve bu şişlikler, 4 – 6 hafta içinde kaybolur.
Genellikle, enfeksiyonun 9. haftasından sonra (yani şankr kaybolduktan sonra) spiroketler kan yoluyla vücutta tüm organ ve dokulara yayılır. Hastada yorgunluk, baş ve eklem ağrıları, kilo kaybı, ateş ve iştahsızlık görülür. Kaşlar ve saçlar dökülür. Frengi hastalığında görülen bu evre, sifilizin en bulaşıcı dönemidir ve cilt döküntüleri ile belirti verir. Frengi nedir diye merak edenlerin, bu anlattığımız evreleri bilmelerinde fayda vardır.
Frenginin 2. evresinde; kollarda, bacaklarda, el içi ve ayak tabanlarında kırmızı renkte kaşıntısız döküntüler oluşur ve bu döküntüler, gövdeye ve tüm vücuda yayılmaya başlar. Erkeklerde peniste, kadınlarda dış genital organda (vulva), homoseksüellerde anal bölgede, dudakta ya da dilde siğil benzeri geniş yayvan lezyonlar görülür. Bazı kişilerde, hastalığın bu evresinde; ateş, kas ve boğaz ağrılarıyla birlikte lenf düğümlerinde şişlikler de oluşabilir. Frengi hastalığının, bu döneminde görülen belirtiler birkaç haftada yok olabildiği gibi bir yıldan fazla da sürebilir.
Frenginin bu evresinde hastalık hiçbir klinik belirti vermez ancak vücutta mikrop vardır ve çok BULAŞICIDIR. Bu evre, kan ile yapılan frengi testleri ile saptanabilir. Özgül frengi testi yapıldıktan sonra hastalık saptandıysa, hemen tedaviye başlanmalıdır. Eğer tedaviye zamanında başlanılmazsa, bu dönemdeki hastaların %25’i kendiliğinden iyileşebilir, %25’i, 5-10 yıl kadar bu evrede kalır ve %50’si de üçüncü evreye geçer.
Enfekte olan frengilinin 1. ve 2. evrelerinde tedavi görmemiş olan kişilerde oluşan bu son evrede, frengi hastalığı bulaşıcı değildir. Ancak etken, kan damarlarına, kalbe, beyine, karaciğere, gözlere, sinirlere, kıkırdak dokularına, eklem ve kemiklere zarar verir. Gözlere verdiği hasarla görme kaybı oluşur. Beyin hasarı nedeniyle de demans, menenjit, hareket zorlukları ve felç görülebilir. Hastalık, çoğunlukla da ölümle sonuçlanır. Frengi nedir diye merak ediyorsanız, bunun ihmal edilmemesi gereken ciddi bir hastalık olduğunu bilmenizde yarar var.
Frengi tanısında iki ayrı test yöntemi vardır:
a) Mikro-hemaglütinasyon Treponema Pallidum Testi (MHA-TP),
b) Floresan Treponemal Antikor Absorbe Testi (FTA-ABS),
c) Treponema Pallidum İndirekt Hemaglütinasyon Testi (TPIHA),
d) Treponema Pallidum Antijen Testi (TP Ag-IgM).
a) V.D.R.L. (Veneral Disease Research Laboratory)testi,
b) R.P.R. (Rapid Plasminogen Reagent) testi.
Bu Non-Treponemal frengi testleri, başka enfeksiyonlarla çapraz pozitif reaksiyon vermeleri nedeniyle etkene özgül testler değildirler. Bu nedenle, tarama testi olarak yapılan bu testlerin sonucu (+) pozitif çıksa dahi, KESİN TANI için, özgül olan Treponemal testlerinin mutlaka yapılması gerekir.
Frengi tedavisi amacıyla hangi antibiyotiğin kullanılacağı, enfeksiyonun aşamasına ve kişinin tıbbi öyküsüne göre belirlenir. Frengi testleri yapılıp tanı konulur konulmaz, frengi tedavisine bir doktor gözetiminde hemen başlanmalı ve tedavi dozuna ve sürecine doktoru karar vermelidir. Frengi hastalığının ilerlemiş aşamalarda, tedavi süreci 2 yıla kadar uzayabilir. Frengi hastalığında, tedavi süresince belirli aralıklarla frengi testleri yapılmaya devam edilmeli ve hastalığın seyri devamlı takip edilmelidir. Frengi tedavisi gören kişinin eşi/partneri de mutlaka sağlık kontrolünden geçmeli ve gerekliyse onlar da mutlaka tedavi görmelidir.
Frengi tedavisi sürecinde, cinsel aktiviteden kaçınılmalı. Doktor tarafından verilen talimatlar doğru bir şekilde takip edilmeli ve tamamen iyileşene kadar tedaviye mutlaka devam edilmelidir.
Laboratuvarımıza Aids, HIV, Frengi ve diğer “CİNSEL YOLLA BULAŞAN HASTALIKLARIN TANISI” konusunda başvuran hastalarımızın % 50’si, başlarından geçen olayların, alkollü iken olduğundan yakınırlar. İlişkide prezervatif kullanmamalarını da bu nedene bağlarlar. O zaman aşırı alkol alımına da dikkat edilmelidir! Prezervatif kullanımı ve tek eşlilik, diğer cinsel hastalıklarda olduğu gibi, frenginin de bulaşma riskini en aza indirir.
Sağlıklı günler dilerim.
Online Eğitimler