Aydınlı Apt. No:36, Kat:2, Daire:4
Konak / Alsancak | İZMİR
Telefonla İrtibata Geçebilirsiniz
turan@uckunlaboratuvari.com
*Cumartesi günleri 15:00'e kadar açığız
Halk arasında ZATÜRRE olarak bilinen Pnömokok enfeksiyonları, çok sık görülen, solunum yolu ile bulaşan, ağır seyreden ve özellikle risk grubu hastalarda ölümle sonuçlanabilen ciddi bir akciğer hastalığıdır. Enfeksiyon hastalıklarına bağlı ölümlerin ilk sıralarda görülen etkenlerinden birisidir.
Özellikle küçük çocuklarda, yaşlılarda, kalp, şeker, böbrek ve KOAH hastalarında ölümlere yol açabilen ve ciddi seyreden bir hastalıktır. Tedavisi hastaneye yatmayı gerektirebilir. Ölüm oranları ise; hastaneye yatmayı gerektiren zatürrede, % 10 -25 arasında değişebilir.
Ülkemizde zatürre, ölüm nedenleri arasında 5. sırayı almakta olup, her yıl 500.000 kişinin bu hastalığa yakalandığı ve 60.000 kişinin de hayatını kaybettiği tahmin edilmektedir.. Dünya’da ise her yıl 5 yaşın altında 10-12 milyon çocuk zatürre nedeniyle hayatını kaybetmektedir. Pnömokoklar her yıl sadece Amerika’da da 3.000 menenjit, 50.000 bakteriyemi, 500.000 zatürreye neden oluyor. Bu vakaların içinden zatürre ve menenjit nedeniyle yaklaşık 500.000 kişi hastaneye yatmakta ve 40.000 ölüm meydana gelmektedir.
Bu hastalığa bağlı ölüm oranlarının yüksek olması nedeniyle, tedaviye erken başlanması büyük önem taşır. Genellikle hastaneye yatmayı gerektiren vakalarda, zatürreden kaynaklanan ölüm oranları % 10-25 arasında değişmektedir. Ayrıca ölümlerin ilk 48 saat içinde meydana geliyor olması, hastalığın erken tedavisinin ve hastalıktan korunmanın önemini ortaya koymaktadır.
Pnömokok (Streptococcus pneumonia), zatürreye, menenjite, bakteriyemiye ve orta kulak iltihabına neden olan gram ( + ) bir bakteridir ve bu bakteri çocuklar ve erişkinlerde görülen zatürrelerin yaklaşık yarısından sorumludur. Hastaneye yatmayı gerektiren zatürrelerin yine yaklaşık %50’sinden de Pnömokoklar sorumludur. GRIP ve KIZAMIK gibi yaygın hastalıkların en sık görülen ve en fazla ölüme yol açan komplikasyonu olan zatürrenin de etkeni sıklıkla Pnömokok’lardır.
Streptococcus pneumonia’nın elektron mikroskopta görünümü.
Streptococcus pneumonia’nın Işık mikroskobunda görünümü.
Öksürük ve hapşırıkla ve havada asılı kalan enfekte damlacıklarının alınmasıyla, yani solunum yoluyla bulaşır ve yayılarak salgın yapar.
Zatürreye en sık neden olan Pnömokok’ları taşıyıcı olarak üst solunum yollarında taşımak mümkündür. Taşıyıcılar, bilindiği gibi, enfeksiyon etkenini taşıyan, kendisinde bir belirti görülmeyen, ancak etrafa yayan ve sağlıklı görünen kişilerdir. Taşıyıcılık oranı yaşa, yaşanılan çevreye ve üst solunum yolu enfeksiyonlarının varlığına göre değişir. Normal erişkinde bu oran %5-70 iken, okul ve yetimhanelerde %30-60’lara kadar çıkabilir. Askeri birliklerde ise %50-60’ı bulur. Taşıyıcılık süresi çocuklarda daha uzundur.
Yalnızca üşütmek zatürreye yol açmaz. Ancak Pnömokok’ları solunum yoluyla alan veya hastalanmadan boğazında taşıyan bir kişide, vücudun bağışıklık sistemini zayıflatan herhangi bir durumda (örneğin aşırı soğuğa maruz kalmak gibi), bakteri boğazda çoğalmaya başlar ve bakterinin ulaştığı bölgeye göre hastalığa neden olur. Pnömokok’lar çoğunlukla akciğerde yerleşip zatürreye neden olmaktadır. Ancak bunun yanında bakteri kana geçip kan yoluyla diğer organlara da (beyin, orta kulak gibi) ulaşıp, farklı bölgelerde de hastalık yapabilir.
Vücudumuzun hastalıklara karşı savunmasını sağlayan bazı mekanizmalar vardır.
Diğer bütün mikroplar gibi Pnömokoklar da sadece zatürreye neden olmaz. Kana karışıp, başka organ enfeksiyonlarına da neden olabilirler (menenjit ve orta kulak enfeksiyonu gibi). Zatürre geçiren 3 kişiden birisinde Pnömokok bakterisi kana geçer. Buna bakteriyemi denir. Bakterinin kana geçmediği zatürre vakalarında ölüm oranı %20’lere varırken, bakterinin kana geçtiği durumlarda bu oran % 60’a kadar çıkabilir. Bakteri, kana geçtikten sonra tablo ağırlaşır ve bakterinin ulaştığı diğer bölgelerde oluşan hastalığa bağlı bulgular da ortaya çıkar.
Kuluçka dönemi 1-3 gün olan zatürre, ani başlayan üşüme, titreme ile 39-40 dereceye kadar yükselen ateş, terleme, nefes alırken, öksürürken batma tarzında göğüs ağrısı, pas renginde balgam ile kendini gösterir. Solunum sayısı artar, nefes alırken ortaya çıkan göğüs ağrısı nedeniyle yüzeysel solunum görülür, hastada, solunum sıkıntısı nedeniyle oluşan oksijen yetmezliğine bağlı morarma da görülebilir. Zatürre olan bir kişide aynı zamanda bir kalp veya akciğer hastalığı varsa veya kişi yaşlı ise solunum yetmezliği de ortaya çıkabilir.
Daha az olmakla birlikte hastalarda halsizlik, iştahsızlık, bulantı kusma ve kas ve eklem ağrıları da görülebilir.
Zatürrede tanı genellikle klinik bulgulara ve laboratuvar bulgularına göre konur. Özellikle risk grubu altındakilerde hastalık çok ağır bir klinik tablo ile seyrettiğinden, bu hastalarda tedaviye hemen başlanması gerekir. Pnömokok’ların tedavisi amacıyla rastgele ve yetersiz miktarda antibiyotik kullanılması, antibiyotiklere karşı her gün artan dirence neden olmaktadır. Bu durum da zatürrenin tedavisini gün geçtikçe zorlaştırmakta ve hastalığın hastanede tedavi edilmesini gerektirmektedir. Bu zorluklar nedeniyle zatürre, tüm dünyada ölüm nedenlerinin hala başlarında gelmektedir.
Son zamanlarda oldukça artan doktor kontrolü dışında antibiyotik kullanımı, özellikle Pnömokok bakterisinin ilaçlara karşı olan direncini artırmıştır. Yapılan araştırmalara göre Pnömokok tiplerinden %50’sinden fazlası en az bir veya daha fazla antibiyotiğe karşı direnç geliştirmiştir.
Tedaviye; hastanın yaşı, bulguları, bulguların ciddiyeti, hastaneye yatırmak gerekip gerekmediği, eşlik eden bir hastalık olup olmadığı, ve bu bulgulara en sık sebep olan mikrop tahmin edilerek başlanır.
Çocukları zatürreden korumak için alınması gereken önlemlerin başında aşılarının tam olması gelir.
Bunun yanı sıra:
Yanlış!! Sık görülen, solunum yolu ile bulaşan ve ciddi seyreden bir hastalık olan zatürre, enfeksiyon hastalıklarına bağlı ölümlerin ilk sıralarda görülen etkenlerden biridir. Dünyada her yıl 5 yaşın altında 10-12 milyon çocuk zatürree nedeniyle hayatını kaybetmektedir. Ülkemizde ise ölüm nedenleri arasında 5. sırayı almaktadır.
Yanlış!! Zatürrenin nedeni Pnömokok’lar gibi mikroplardır. Yalnızca üşütmek zatürreye yol açmaz. Ancak solunum yoluyla mikrobu alan veya hastalanmadan üst solunum yollarında, boğazında taşıyan kişilerde (portörlerde), vücudun bağışıklık sistemini zayıflatan herhangi bir durumda (örneğin aşırı soğuğa maruz kalmak gibi), bakteri boğazda çoğalmaya başlar ve bakterinin ulaştığı bölgeye göre de (akciğer enfeksiyonu ya da menenjit ve orta kulak enfeksiyonu gibi) hastalığa neden olur.
Yanlış!! Bakterilerin antibiyotiklere karşı geliştirdiği direnç, zatürrenin tedavisini her geçen gün biraz daha zorlaştırmaktadır. Antibiyotiklere karşı bakterilerin geliştirdiği direncin nedeni; bilinçsiz olarak ve doktor kontrolünde kullanılmayan ve rastgele alınan antibiyotiklerdir.
Yanlış!! Zatürre aşısı, Pnömokok bakterisinden kaynaklanan zatürreye karşı yüksek koruyuculuğa sahip bir aşıdır. Pnömokok mikrobu çocuklar ve erişkinlerde görülen zatürrelerin yaklaşık yarısından sorumludur. Hastaneye yatma gerektiren zatürrelerin yine yaklaşık %50’sine de Pnömokoklar neden olmaktadır. Risk faktörü taşıyan bireylerde aşılama ile, enfeksiyon sıklığında azalma görülür ve bu azalmayla birlikte; hastaneye yatışlarda, gelişebilecek komplikasyonlarda ve ölüm oranlarında ciddi azalmalar saptanır. Ölüm riskinin dışında, hastalığın taşıdığı riskler, hastaneye yatış ve ilaç tedavisinin ekonomik maliyetleri düşünüldüğünde tek bir aşı ile hem hastalıktan hem de ekonomik yükümlülüklerden korunmak en akılcı çözümdür.
Yanlış!! Zatürreye en sık neden olan Pnömokok bakterilerini taşıyıcı olarak üst solunum yollarında taşımak mümkündür. Taşıyıcılık oranı yaşa, yaşanılan çevreye ve üst solunum yolu enfeksiyonlarının varlığına göre değişir. Taşıyıcılık süresi çocuklarda daha uzundur. Zatürrenin erken döneminde hapşırma, aksırma ile mikroplar bulaştırılabilir.
Yanlış!! Zatürre aşısını 2 yaşın üzerinde olmak üzere her yaştan kişi yaptırabilir. Özellikle risk grubunda olan herkes mutlaka zatürre aşısı yaptırmalıdır.
Yanlış! Çoğu kişi için zatürre aşısını bir kez yaptırmak, şahsı Pnömokok kaynaklı zatürreden ömür boyu korur. Bağışıklık sistemi ile ilgili sorun olan kişiler doktorlarının önerisiyle aşıyı 5 yıl arayla tekrar yaptırmalıdır.
Risk grubunda bulunan kişiler, hastalıklarını belirten heyet raporu ile aşıyı bir hekime reçete ettirdikleri zaman, aşılarının bedelleri Emekli Sandığı, SSK, BAĞ-KUR ve Yeşil kart mensupları için kurumlarınca ödenmektedir. Tek bir aşı ile, zatürre gibi ölümcül bir hastalıktan korunmak, sağlığa ayrılan kısıtlı bütçenin doğru şekilde kullanılmasını sağladığı gibi, ülke ekonomisini de olumlu yönde etkileyecektir.
SORULARINIZ İÇİN ÜCRETSIZ AŞI DANIŞMA MERKEZİ: 0 800 211 33 31
Online Eğitimler